Fırat Çöloğlu Resmi Web Sitesi
Fırat Çöloğlu Her Hafta Sitemize Geliyor...Hadi Durma Sende Yasa
Fırat Çöloğlu Resmi Web Sitesi
Fırat Çöloğlu Her Hafta Sitemize Geliyor...Hadi Durma Sende Yasa
Fırat Çöloğlu Resmi Web Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Fırat Çöloğlu Resmi Web Sitesi
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 SEvgiLiye Mektup 5

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
FıratkoLik~Cansu
Süper Moderatör
Süper Moderatör
FıratkoLik~Cansu


Mesaj Sayısı : 271
Doğum tarihi : 27/09/93
Yaş : 30
Nerden : ßodrum
Başarı Puanı :
SEvgiLiye Mektup 5 Left_bar_bleue0 / 1000 / 100SEvgiLiye Mektup 5 Right_bar_bleue

BağımLıLık. :
SEvgiLiye Mektup 5 Left_bar_bleue0 / 1000 / 100SEvgiLiye Mektup 5 Right_bar_bleue

Kötü İtibar :
SEvgiLiye Mektup 5 Left_bar_bleue0 / 1000 / 100SEvgiLiye Mektup 5 Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 01/12/08

SEvgiLiye Mektup 5 Empty
MesajKonu: SEvgiLiye Mektup 5   SEvgiLiye Mektup 5 Icon_minitimeSalı Ara. 02, 2008 4:44 pm

Golge is on a distinguished road

Post Sevgiliye Mektup - 5
Merhaba Sevgili,

Biz ne kadar biziz?.. Ne kadarımız biz?..

Geride kalan yılların biriktirdikleri, göz ardı ettiğimiz sevdalarımız, sevdiklerimiz, terkettiklerimiz, yalnızlıklarımız yaşadıklarımız, ertelediklerimiz, kırdıklarımız, çokça unuttuklarımız, her sabah yeniden başlayan galibi olmayan savaşlarımız...

Biz bu kadar mıydık? Hep bu kadar mı olduk?

Yüreğimizde yurt tutan bir hüznün kaçınılmazlığında sessiz ağlamaların o dayanılmaz kolaylığına mı kaçtık?.. Yaşamla ölüm arasındaki bu sonlu serüvende daha doğarken alnımıza kazılı yazgıya mı teslim ettik yolumuzu, yönümüzü, yerimizi?.. Bu yüzden mi "yaşamak" dendi mi bir yürek koyduk yanı başına?.. Bu yüzden mi "yürek" dendi mi bir yaşam türkülendi?..

Sanıyordum ki her yaşanan sevda kalıcı, sanıyordum ki zorluklarına ve acılarına karşın anlamlı... Neydi gecelerce hasretini yazdığım; o varla yok arasında gidip gelen ince çizgide?.. Gülen bir çocuğun en masum bakışlarında yakalayabilmek dünyayı, bir özlemi büyütebilmek özgür bir uçurtmanın mavisinde... Sahte olmayan anlamlar yüklemek yaşama, gözbebeklerimden aynalara yansıyan en derinlerimde saklı heyecanların tatlı esintileri... Sıkışıp kaldığım geçmişimle yanıtı olamayan bir sürü soru ile başbaşa kalmam şimdi, terkedilmişliğe, aldatılmaya alışamayışım bir türlü...

Ben bu kadar mıydım?.. Hep bu kadar mı oldum?..

Gün geldi; yitirdiğin dünle avunduğun zamanların yer aldı yaşamında. Uzayıp giden o geceler boyu küçücük dünyan koca bir yalnızlığa kucak açtı adınını her andığında onanmazlar yaralar aldığın eskimiş sevdalar... Gün geldi; yenilgilerin içinde yargıladın kendini... Gerilmiş yüzler, tehlikeye düşmüş aşkların, güçsüz ve utangaç sözde dostlukların, geçici oldukları oranda zenginleştirdi seni.... Ömrün boyunca yaşadığın pek çok sondan biriydi bu; tıpkı "Sisyphe" gibi bir kayayı durmaksızın bir dağın tepesine dek yuvarlayıp çıkarıyordun sessiz ve gösterişsiz...

Söyler misin sevgili; mutlu muydun Sisyphe kadar?.. Sen bu kadar mıydın?.. Hep bu kadar mı oldun?..

Biliyor musun sevgili sen ve ben hep aynı yalnızlıktan yola çıktık. Bir farkla... Ben gücümü yenik tuttum sana karşı ama ruhumu dimdik... Hiçbir şey beklemeksizin sevdim seni, en koyu umutsuzluğunun tam ortasında iç mahzenlerini aydınlatan bir küçük ışıktım... Neden sen?.. Neden sen beni bu hale getiriyordun?.. Neden başkası değilde sen?.. Neydi senin sırrın?..

Şimdi bu soruların yanıtlarını vermeliyim kendime... Yıllar boyu yaşadığım yalnızlığın ancak yaşayabilenlerce anlaşılabilir bir duygu olduğunu düşünürken... Senden sonra sevgili, ben artık eski ben değilim derken... Ne tuhaf, yıllar sonra seni hâlâ ilk günün anısı ile dipdiri anımsamak, yeniden sorgulamak duyguları, seninle yüklü bir sevdanın ilk sabahında sana uyanmak aynı zamanda... Hiçbir şey ummaksızın, dahasını istemeksizin... Bir daha hiç gelmeyecek güzellikleri özlemelerle sarıp sarmalamak, bu özlemi sımsıcak içimde hissetmek... Kimi zaman deli rüzgarların peşi sıra kuru bir yaprak gibi sürüklenmek, kimi zaman kanadı örselenmiş bir martının sesinde eskiden kalmış hüzünlü bir ezgiye dalıp gitmek...

Sevdamız bu kadar mıydı?.. Hep bu kadar mı?..

Hoşçakal,
Seni de öperim, yüreğini de...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
albak
KatıLımcı Üye
KatıLımcı Üye
albak


Mesaj Sayısı : 446
Doğum tarihi : 22/07/95
Yaş : 28
Nerden : van
İş/Hobiler : ögrenci/cahat yapmak
Lakap : ciciş
Başarı Puanı :
SEvgiLiye Mektup 5 Left_bar_bleue0 / 1000 / 100SEvgiLiye Mektup 5 Right_bar_bleue

BağımLıLık. :
SEvgiLiye Mektup 5 Left_bar_bleue0 / 1000 / 100SEvgiLiye Mektup 5 Right_bar_bleue

Kötü İtibar :
SEvgiLiye Mektup 5 Left_bar_bleue0 / 1000 / 100SEvgiLiye Mektup 5 Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 20/12/08

SEvgiLiye Mektup 5 Empty
MesajKonu: Geri: SEvgiLiye Mektup 5   SEvgiLiye Mektup 5 Icon_minitimeC.tesi Ara. 27, 2008 5:12 pm

saol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.sanalika.com
 
SEvgiLiye Mektup 5
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» SevgiLiye Mektup 2
» SEvgiLiye Mektup 3
» Sevgiliye Mektup 4
» SEvgiLiye Mektup1
» SEvgiLiye sesLenis

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Fırat Çöloğlu Resmi Web Sitesi :: Kişisel Bölüm :: Ask Ve Sevgi-
Buraya geçin: